Çok az bir azınlık olarak kitap okumayı sevenler olsak ta genelde çoğu şeyin sinemasını, filmini, dizisini izlemekten haz duyuyoruz. Açıp ta kitabını okumak çok zor geliyor. Kim uğraşsın dimi 500 sayfalık kitabı okumaya, 1 saatte filmini izlerim biter. Ahh bu hazırcılığımız ne olacak?
O zaman şimdi ne kadar hazırcı bir millet olduğumuza biraz da hangi romanların sinemaya çevrildiğine bir göz atalım..
Çalıkuşu:
Bazı kitaplar vardır, ne kadar filmini izlesek te romanı kadar tat vermez, işte Çalıkuşu da öyledir. Reşat Nuri Güntekin’in kaleminden alınan bu roman tamı tamına iki kez beyaz perdeye yedi bölümlük dizi şeklinde uyarlanmıştır. Öğretmen Feride’yi anlatan eserin ilk filminde başrollerde Türkan Şoray, Kartal Tibet ve Zeynep Değirmencioğlu yer almıştır. İkinci kez tekrardan bu eseri vizyonda görmemiz, Feride ve Kamran’ın aşkının herkesi ne kadar etkilediğinin göstergesidir.
Yaprak Dökümü:
Uzun yıllar ekranda olan ve izleyici kitlesinin çok fazla olduğu, romanından daha uzun anlatılan Yaprak Dökümü, Ali Rıza Bey’in değişik çocuklarını ve ailesini bir arada tutma çabasını bizlere anlatmıştır.
Birleşen Yollar:
Şule Yüksel Şenler’in kaleminden alınan Huzur Sokağı adlı roman ilk olarak Türkan Şoray ve İzzet Günay’ın oyunculuğuyla ekranlara Birleşen Yollar adıyla sunulmuş ardından, kendi adıyla izleyicilerini başörtülü bir kızın yaşadığı zorlukları anlatan bir dizi olarak etkilemeyi başarmıştır.
Selvi Boylum Al Yazmalım:
Çoğunluğun dışına çıkarak filminin romanının önüne geçtiği Selvi Boylum Al Yazmalım Cengiz Aytmatov’un Kırmızı Eşarp romanında uyarlanmıştır. Hatta çoğu insan filmin kitabının bu olduğunu bile bilmez. Kalıplaşmıştır artık Selvi Boylum Al Yazmalım denildiğinde akla Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın aşkı gelir. Tabi bir de ‘’ Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.’’ Sözü..
Hababam Sınıfı:
7’den 70’e herkesin mutlulukla izlediği, yine kitabının önüne geçen filmlerden biri de Hababam Sınıfı’dır. Rıfat Ilgaz’ın kaleminden alınan bu eserin yazarını çoğumuz bilmeyiz. Şener Şen, Münir Özkul, Halit Akçatepe’nin güzel oyunculuklarını, Kemal Sunal’ın küfür olmadan en samimi şekilde yüz güldüren esprilerini hatırlarız. O güzel insanlar o güzel atlara binip göç ettiler bu diyardan. Keşke hiç gitmeselerdi, keşke Hababam sınıfı hep devam etseydi..
Yorumlar 0