Çok fazla akla gelmeyen sanki vücudumuzda hiçbir vasfı yokmuş gibi bildiğimiz karaciğer, aslında hiçte sanıldığı gibi işsiz, güçsüz değildir. Garibim kimsenin umrunda değil. Kanseri olduğunda bile ‘’Ne olacak ya karaciğer kendini yeniliyor nasıl olsa. Geçer gider. Bir şey olmaz.’’ Cümlelerini sıklıkla duyabilirsiniz. Fakat orası öyle değil işte. O zaman biraz karaciğerden bahsedelim de aslında bizim için ne kadar önemli olduğunun bir farkına varalım.
Bütün omurgalılar karaciğere sahiptir.
Şekli şemalı ne olursa olsun, tüm omurgaya sahip canlıların hepsinde karaciğer bulunmaktadır.
Safra suyunu arttırmada önemli bir role sahiptir.
Kulağa ne kadar kötü bir şeymiş gibi gelse de, karaciğer günde 700 – 1000 ml arasında safra suyu üretir. Ve bu da gün içinde vücuda alınan yağların yakılmasında etkendir. Yağların yakılması cümlesini okuduktan sonra biliyoruz ‘’Ee o zaman daha fazla safra suyu üretse karaciğerim, canım karaciğer.’’ Demeye başladınız.
Kiloyu dengeler.
Vücudunuzun kilo oranını dengelemesi için vücut ağırlığınızın1 kg’ı başına 1 gr karaciğer organı bulunmalıdır.
Karaciğer rahatsızlığının belirtileri net olmayabilir.
Her ne kadar siz dikkate almasanız da, karaciğer ölçüm değerlerim normalmiş deseniz de karaciğer, rahatsızlıklarını çok fazla belli etmeyen bir organdır. O yüzden yılda bir kere bile olsa dikkatli bir şekilde gözetimden geçmelisiniz.
Kendini yeniler.
Çoğu kişinin de bildiği, dilinden düşürmediği cümleyi söylemenim sırası geldi. ‘’Karaciğer orijinal dokusundan %25’i kaldığı sürece kendini yenilemeye özelliğine sahiptir.’’
Çok fazla kana sahiptir.
Vücuttaki kanın %10’unu hapseder ve içine toplam 1.5 litre kan pompalanır.
En büyük ikinci organdır.
Karaciğer, deriden sonraki en büyük ikinci organdır. Boyutu bir futbol topu kadardır.
Çok fazla görevi vardır.
Sandığımızdan daha fazla özelliğe ve göreve sahip olan karaciğer, ilaçları ya da uyuşturucuyu parçalamada, bağışıklık işlevinde , protein üretmede büyük rol oynamaktadır.
Yorumlar 0